Edrassa Rüyalar Ejderhalar

Yazının güncel adresi: http://www.kurgu-bilim.com/edrassa-ruyalar-ejderhalar/

Medeniyetten, bozuk bir yolla ayrılıp Olimpos/Adrasan yönüne saptığınızda başlar masal diyarına yolculuğunuz. Olimpos ayrımını es geçip 9 km daha devam ettiğinizde önce Çavuşköye ulaşır, "Sahil" tabelasını takip ederek denizi ilk gördüğünüz anda girersiniz masalın içine.

Dağlar ve ormanlar arasında kocaman bir  koy burası. 9 km ilerisi çok popüler, canlı, hareketli, meşhur Olimpos olmasına rağmen, sakinliğiyle, huzuruyla hala çok fazla keşfedilmeden kalabilmiş olması büyük bir şans bana göre.


Adrasan'la ilk görüşte aşk tadındaki tanışmamı anlatmak istiyorum. Çocukken gelmiştim aslında ama unutmuşum nasıl olduysa. Yıllar sonra iş arkadaşlarımla Likya yolunda trekking ve kamp tatili planlamıştık. Ekim ayı sonları gibiydi. Kısa bir parkur seçmiştik oldukça amatör olduğumuz için. Adrasan - Gelidonya feneri arasını yürüyecek Gelidonya'da kamp yapıp aynı yoldan geri dönecektik.

Öğle vakti çıktık Ankara'dan, Kemer'de bir yemek molası verdik. Adrasan sahiline vardığımızda hava karanlıktı. Nasıl bir yere geldiğimizi anlamadık o gece. Birşeyler yiyip, ertesi güne dinç kalkabilmek için erkenden uyuduk.

Uyanıp kahvaltıya indiğimde, benden önce masaya oturmuş arkadaşımın yüzünde şaşkın bir ifade vardı, afallamış gibiydi.(Kendisi de benim gibi Yengeç burcuydu ne yapsın :))  "Ne oldu" diye sordum şaşkınlığına şaşırarak. "Şuraya baksana" dedi deniz tarafını gösterip. O tarafa baktığımda bahsettiğim ilk görüşte aşk hadisesi gerçekleşti işte :)

Şans eseri, hiç araştırmadan, koyun ortasında, denize en yakın otellerden birinde konaklamıştık. Sanırım kader ağlarını örmeye başlamıştı :)

Kamp maceramız pek de istediğimiz gibi sonuçlanmadı, ama bu ancak başka bir bloğun ve başka bir yazının konusu olabilir bence.

Şu anda o zamana geri dönüp baktığımda ne o tatili yaptığım arkadaşlarımla görüşebiliyorum, ne o zaman konakladığım otelde kalıyorum. Bana kalan sadece Adrasan aşkı. Ve evet, çok daha güzel bir konumda, çok daha sevecen insanların çalıştığı, harika bir bahçesi olan başka bir otel buldum.





İlk Ursula Le Guin'lerimi burda okudum. İç Deniz Balıkçısı ve Yanılsamalar Kenti burada üstüste okuduğum ilk kitaplarıydı Kraliçe'nin.


Yanıma birkaç tane daha almadığıma nasıl hayıflandığımı hatırlıyorum.  Çünkü yanımdaki diğer kitapları okuyamadım o tatilde, Ursula'nın dünyasına hapsoldum. Ya da Adrasan'a. Sanırım o günden sonra artık ikisi aynı anlama geliyordu benim için.



Çok özlediğim bir iki sefer hariç, buradan başka yerde Ursula Le Guin okumadım hiç. O bütünleşmeyi yaşadıktan sonra, başka yerde okuduğumda da keyif vermedi zaten.

Yılda bir kez de olsa böyle fantastik bir bağ kurabilmek, gerçek hayattan bu kadar uzaklaşabilmek harika bir duygu.

Benim hayatla ilgili çok fazla kuralım, formülüm, özlü sözlerim falan yoktur aslında ama saçma da olsa ilk mantramı burada buldum : Adrasan'da Ursula Le Guin okunur.

Eğer bir gün yolunuz buraya düşerse yanınızda mutlaka bir Le Guin olsun. Farklı bir boyuta geçtiğinizi hissedeceksiniz...

Yerdeniz'e yeniden gidip onu hala hatırladığım haliyle bulmak, ama değiştiğini ve değişmekte olduğunu görmek beni çok memnun etti.




Etiketler: ,